Türkiye'yi İdlib korkusu sardı

img

HABER MERKEZİ - Rusya’nın İdlib’e yönelik dün gerçekleştirdiği hava saldırısı bölgedeki taşları oynattı. ABD Başkanı Donald Trump, Suriye ordusunun olası İdlib operasyonu konusunda “ölümcül hata” uyarısında bulunurken, “eli yüreğinde” gelişmeleri izleyen Türkiye'yi ise, operasyonun kendisini vurması korkusu sardı.

 
Rus savaş uçakları 22 gün aradan sonra Suriye'de El Kaide uzantılı El Nusra Cephesi'nin yeni adıyla Heyet Tahrir El-Şam’ın (HTŞ) ve Türkiye destekli ÖSO bağlantılı unsurların kontrolündeki İdlib'e yönelik dün hava saldırısı düzenledi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SHOR), üç Rus savaş uçağının İdlib’in Cisr eş-Şuğur kasabasının da aralarında olduğu birden çok noktayı vurduğunu, bombardımanda aralarında çocukların da olduğu 13 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
 
SALDIRI ZİRVE ÖNCESİ GELDİ
 
Suriye ordusu tarafından hazırlıkları yapılan operasyon öncesi gelen bu hamle, Türkiye,  İran ve Rusya’nun garantörlüğünde ilerleyen Astana süreci çerçevesinde 7 Eylül’de Tahran’da yapılması planlanan liderler zirvesinin hemen öncesinde geldi. Gerçekleştirilecek zirvenin ana konusu İdlib’ti. 
 
HTŞ içindeki yabancı unsurlar ile Suriyeli unsurların ayrıştırılması, topyekûn saldırı ihtimalinde Türkiye sınırına yaşanabilecek göç akını ve bölgenin gelecekte siyasi yapısı gibi konular zirvenin müzakere gündemleri arasındaydı. Ancak daha zirve yapılmadan Rusya, sahada İdlib’ı vurarak taşları yerinden oynattı.
 
İLK TEPKİ ABD VE AB’DEN GELDİ
 
Hava saldırısına ilk tepki ABD’den geldi. ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’dan gelen saldırı sonrası Suriye ordusunun başlatabileceği operasyon konusunda Twitter hesabından şu paylaşımda bulundu: "Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad İdlib'e umursamaz bir biçimde saldırmamalı. Ruslar ve İranlılar insani trajediye dönüşme riski taşıyan bu olası operasyona katılmakla ölümcül bir insanlık hatası yapar. Yüzlerce, binlerce insan ölebilir. Buna izin vermeyin." 
 
Yine Beyaz Saray Basın Sözcülüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada "ABD, Rusya ve İran destekli Esad rejiminin yakın bir saldırısının tehdidi altında milyonlarca masum sivilin yaşadığı Suriye'nin İdlib bölgesindeki gelişmeleri yakından izliyor. Başkan Donald Trump, bu tür bir saldırının zaten trajik olan çatışmayı pervasızca daha da kötüleştireceği ve yüz binlerce insanın hayatını riske atacağı yönünde uyarıda bulunmuştur" denildi.
 
‘KİMYASAL KULLANILIRSA KARŞILIK VERİLECEK’
 
Açıklamada yine "Açık olalım, eğer Beşşar Esed yeniden kimyasal silah kullanmayı seçerse ABD ve müttefikleri hızlıca ve uygun şekilde karşılık verecektir, bu konudaki duruşumuz nettir" ifadeleri ile uyarıda bulunup, sorunların çözümü için diplomasi yoluna işaret edildi.
 
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de, İdlib'e olası bir askeri saldırının milyonlarca sivilin hayatını riske atarak, yeni bir insani faciaya yol açacağı uyarısında bulundu. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile telefonda görüştükten sonra yazılı açıklama yapan Mogherini, Suriye'de savaşın milyonlarca insan için büyük acılara neden olduğunu anımsattı. Mogherini, "Bu günlerde İdlib 'te gerginliğin yeniden artma riskiyle karşı karşıyayız. Buna engel olunması gerekiyor. Yoksa saldırı kararı alanlar ya da buna izin verenler tarih ve halk nezdinde sorumlu tutulur" ifadesini kullandı.
 
SURİYE ÖZEL TEMSILCİSİ JEFFREY ANKARA’DAYDI
 
İdlib'e dönük olası bir askeri saldırının 3 milyondan fazla sivilin hayatını tehlikeye atacağına dikkat çeken Mogherini, "Bu yeni bir insani faciaya yol açar" uyarısında bulundu. ABD ve AB’den bu yönlü açıklamalar gelirken Rusya’nın gerçekleştirdiği hava saldırısının ABD eski Ankara Büyükelçisi, yeni Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’ın ilk temaslarında bulunmak üzere Ankara’da iken yaşanması da dikkat çekti. Jeffrey’in Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile biraraya geldiği görüşmelerde ana gündem yine İdlib’ti.
 
İdlib’e dönük saldırı sonrası Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile telefonda görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan görüşmeye dair yapılan açıklamada, iki bakanın Suriye yönetiminin İdlib'e düzenleyeceği operasyonun "Suriye'de çatışmaları kabul edilemez şekilde tırmandıracağı" konusunda görüş birliği içinde oldukları vurgulandı.
 
SINIRA SEVKİYAT
 
Suriye rejiminin olası operasyonuna karşı Türkiye tarafından sınıra askeri zırhlı araç ve personel sevkiyatı da yapıldı. Türkiye'nin farklı kentlerindeki birliklerden sınıra sevk edilen zırhlı araç ve personellerden oluşan konvoy, akşam saatlerinde Kilis'e ulaştı. Askeri konvoy, güvenlik önlemleri eşliğinde Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Suriye tarafına geçiş yaptı. Askeri konvoyda yer alan zırhlı araç ve personelin, Suriye'de bulunan TSK'ya ait üslerde konuşlandırılacağı belirtildi.
 
RUSYA SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ
 
Uluslararası siyasette ve sınır hattında bu gelişmeler yaşanırken Kremlin Sözcüsü Peskov’a ise, dün düzenlediği basın toplantısında, yapılan saldırının İdlib operasyonunun başladığı anlamına gelip gelmediği soruldu. Peskov, yöneltilen bu soruya "Askerilerimizin orada (Suriye) ne yaptığına ilişkin operasyonel bilgiye sahip değilim. Bu tip konularda (Rusya) Savunma Bakanlığı'na danışmanızı tavsiye ederim" yanıtı vermekle yetindi.
 
BMGK TOPLANIYOR
 
Saldırının harekete geçirdiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) de, Cuma günü Suriye rejimi ve Rusya’nın İdlib’e yönelik müdahalesi gündemiyle toplanacak.
ABD’nin BM nezdindeki büyükelçisi Nikki Haley, yaptığı açıklamada BMGK üyelerinin çoğunluğunun toplantı için destek söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın öncesinde kimyasal silah kullanımı halinde yanıt verileceği şeklindeki uyarılarını hatırlatan Haley, İdlib’deki durumun “ciddi olduğunun altını çizdi.
 
Benzer yönde BM Suriye Özel Temsilcisi Mistura da, Türkiye, Rusya ve İran heyetleriyle İsviçre’nin Cenevre kentinde 10-11 Eylül’de gerçekleştireceği görüşmelerin Suriye’deki siyasi sürece ilişkin “kader anı” olacağını belirtti.
 
ERDOĞAN: RİSK GÜNDEMDE 
 
Rusya’nın İdlib operasyonuna dönük sessizliğe bürünen Türkiye’den doğru ilk açıklama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan akşam saatlerinde geldi. Kırgızistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, İdlib saldırısına dönük şunları söyledi:
 
“Bizim için şu an İdlib’deki durum önem arz ediyor. Çünkü İdlib’de şu anda çok acımasız bir süreç işletiliyor. Orada 3.5 milyon insan var. Allah korusun, bir felaket yaşanırsa, bu insanların birinci derecede kaçabileceği yer yine Türkiye. Bizim belli şeyler çözüldü, artık Türkiye’den geri dönüşler başladı havasında olduğumuz bir dönemde şimdi bu tür bir risk gündemde. Şu anda bizim Rusya ile olan işbirliğimiz çok önemli. ABD Rusya’ya, Rusya ABD’ye topu atıyor. Ama Allah göstermesin, buralara füzeler yağdırılacak olursa çok ciddi bir katliam yaşanır. Öyle bir durumda oradan kaçanlar nereye gelecek? Büyük oranda yine bize gelecek. Bu yeni bir sıkıntı meydana getirebilir. Görüşmelerden çıkacak isabetli bir kararla bu süreci aşarız. 7 Eylül’de Tahran zirvesi var. Bu zirvede bu işi çok daha olumlu bir noktaya taşıyacağız. Bu Astana’nın devamıdır. Cenevre ile karşı karşıya gelme gibi bir durum değildir. İnşallah Tahran Zirvesi’ni olumlu neticelendirmek suretiyle rejimin oralardaki aşırılıklarını önlemeyi başarırız. Zirveyi çok önemsiyoruz.”
 
SELVİ’YE GÖRE: ANKARA’NIN ELİ YÜREĞİNDE!
 
Erdoğan’dan bu açıklamalar gelirken Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi ise, bugün köşesinde kaleme aldığı yazısında olası bir İdlib operasyonuyla ilgili olarak "Ankara’nın eli yüreğinde” diye yazdı. Selvi, “Daha önce askeri sonuçları ile bakılan operasyonun büyük bir göç dalgası, terör ve dolardaki yükseliş olarak Türkiye’yi vurmasından korkuluyor" dedi.